YENİ BİR YIL DAHA!

Artık beklentilerin hayal kırıklığı oluşturduğunu bilerek, hiçbirşey beklemeden gireceğim yeni yıla..

Hep hayat ne getirirse kabullenmiş, fazlasını istememiş biri olarak, artık kendimi hayatın akışına bırakmaktan ziyade kontrolü elime alacağım..

Yapamayacağımı bildiğim uzun uzun listeler yapmaktansa, bir madde koyup aksiyon alacağım..

Yeni yılda " ben" i keşfedeip "kendim" olacağım. 

Mavi'me kaliteli, huzurlu bir gelecek sağlamak için daha çok çalışacağım.

Anne olacağım.

Ben olacağım.

Beklentilerin altında ezilmeden, hayatın rüzgarına savrulup kayboladan yolumda ilerleyeceğim.

Herkesin kendi için dileklerinin kabul olduğu bir yıl dilerim.

Sevgiler,
Idil.

Bitenlerden UrbanCare..

Durumunun son lokmasiyla ayraninin son yudumunu denk getirenler klup baskani olarak sampuan ve sac kremini de ayni anda bitirmeyi basarabiliyorum.. :)

Intense Keratinden ayrica soz edecegim ama genel olarak soylemek gerekirse Selen Kozmetik ile tanıştığımdan beri favori sampuanim Urban Care'in Argan Oil Serisi.. Banyoda sacima surdugum andan itibaren sacima yapacagi etkiyi hissedebiliyorum en cok hosuma giden yani da buydu.. Sacimi sondurmeden yarattigi yumusaklik etkisi tam aradigim seydi.. Birebir tavsiyeyle kullandirdigım bir kac kisiden de ayni olumlu yorumlari aldim Argan Serisi icin.. Argan Serisinin tam aksine Intense Keratin bir kac yikama boyunca banyoda sacimda beklemediğim bir sertlik yaratti.. Sampuan ve sac kremini birlikte kullanmama ragmen aradığım etkiyi alamadığımı düşündüm.. Ancak bir süre düzenli kullanımdan sonra saçımın güçlendiğini hissettim.. Ve baştaki sertlik hissi biraz daha azaldı.. Normalde doğumdan sonra annelerin saçında bir dökülme olurmuş şu an nerdeyse 4. Ayı bitiriyoruz ve saçımda henüz sıradışı bir dökülme olmadı.. Sanırım keratinin faydası olmuştur..:)) 

Hamileliğim boyunca ne kullandığımı soranlara da cevabım Nude..

  -Nude gorseli internetten-

Tabii ki herkesin saç tipi ve yapısı farklı.. Bunlar bana iyi gelenler saç tipimi soracak olursanız ince, normal, uclara doğru boya ve fönden yıpranmış..

Siz hamilelikte hangi şampuanı kullandınız?

Ya da saç tipinize en çok yakışan şampuan hangisi, UrbanCare serilerinden en çok hangisini seviyorsunuz benimle paylaşır mısınız?!

Saçların ahenkle hip hop yaptığı eğlenceli günler dilerim :)

Idil, xoxo

Okuma(ma) Gunlugu!

Bazi kadinlar var yaptiklari seyler cok kolaymis gibi gorunur.. 3 cocuklu.. Blog yazan.. Bi yandan freelance bi isin ucundan tutan.. Evde kitap okuyup ayaklarini uzatabilen ve ustune saci basi tirnaklari daima bakimli olan.. Yok.. Ben onlardan degilim sanirim.. Benim yaptigim isler bana zor geliyor.. Ya da yapamadiklarim :) üç aylık bir bebek annesi olarak bazen duş almanın bile lüks sayıldığı günlerim oluyor.. Değil saçım başım tırnaklarım yapılı ayaklarımı uzatıp kahve içerken kitap okumak.. Yani siz de benim gibiysenix yani bütün karpuzlar bir arada taşınmıyorsa moral için buyrun yanıma..

Mesela hamilelikte dahi bol kitap okumaya çalışıp beceremeyen doğumdan sonraysa yine aynı zorluğu yaşayan ben.. Bakalım neleri okumuşum neleri okuyamamışım..

Son zamanlarda ülkemizin durumunu düşünürsek ( maalesef :( ) aslında hepimizin okuması anlaması gereken kitaplardan bir tanesi Ulusların düşüşü.. Kitabın kendi değimiyle

"

Güç, zenginlik ve yoksulluğun kökenleri.

"Tarih, kaderden ibaret değildir!"

Ulusların Düşüşü, tarih boyunca ulusların, özellikle de birbirine benzeyen ulusların ekonomik ve politik gelişmeleri arasında neden büyük farklılıklar olduğuna dair bir tartışma yürütüyor. Yazarlar kısaca "Neden bazı ülkeler zenginken bazıları yoksuldur?" şeklinde bir soru ortaya atıp, köleci toplumlar, feodalizm, sömürgecilik, kapitalizm ve sosyalizm uygulamaları arasında ilginç ve çok öğretici bir yolculuğa çıkıyorlar.

Sömürgeler, koloniler, devrimler ve kurtuluş hareketlerinin gölgesi, günümüze nasıl düşüyor...
Sanayi Devrimi, neden Moldovya'da değil de İngiltere'de başladı...
Kara Ölüm denilen Veba, kralları, lordları, serfleri nasıl etkiledi...
Toplumların elitleri ile en alttakiler arasında değişen ve değişmeyen ilişki biçimleri hangileridir...
Ulusların Düşüşü, dünyaya bakışınızı ve kavrayışınızı değiştirecek.
(Tanıtım Bülteninden) " kitabı hamilelik döneminde elime almıştım.. Beyindeki fosforun yarısı bebeğe gittiği için bana o dönem ağır gelmişti.. Ancak kitap çok alıcı ve ilgi çekici bir dille meramını anlatıyor.. Lohusalığın da beynime olan etkileri gittikten sonra okumak için can atarak baş ucumda beklettiklerimden biri..

Gelelim ikinci kitabıma ( haha sanki ben kitap yazmışım gibi oldu, bir gün işalla :) )

Bebeğimi beklerken..

 Tam bir hamile ve yeni anne kitabı.. Okudum, okuyorum ve arada da sürekli baş vurduğum bir kaynak.. Beneğiniz ve gelişimiyle ilgili merak ettiğiniz birşeye forumlardaki yüzlerce fikirle kirlenmiş yerlerden değil de birkaç yazılı kaynaktan bakmak en iyisi gibime geliyor.. Baş ucunuzda dursun.. 

3. Allah ile aldatmak.. 

Sanırım hamileliğim boyunca çalkonalı geçen ülke siyaseti benim de siyasete ve dine olan ilgimi arttırdı.. Allah ile aldatmak gerçek müslümanlıktan daha doğrusu sahte müslümanlıktan bahsediyor.. Kur'an'ın Allah ile aldatılmayın uyarısına rağmen.. Müslümanlığına düşkün olan milletimizin nasıl aldatıldığımı gözler önüne seriyor.. Tabii gören gözlerle.. Yine bulunduğum dönem için ağır gelsede baş ucumda tutup arada açarak hatırlıyorum.. 

Gelelim bu dönemde en kolay okudugum kitaba..

4. Küçük bir kış masalı.. 

Maeve Binchy her zaman çok kolay ve keyifle okunanlar arasındadır benim için.. Bu son kitabıyla da durum değişmedi.. Henüz bitirmedim... Ama rahatlıkla ve severek okuyorum.. Aklımda bir film karesi gibi canlanıyor karakterler.. 

Ve son olarak yeni gözdem 5. Yoga

Bu kitap bana Yoga'ya ilgi duydugumu bilen bir arkadaşımdan hediye.. Yoganın tarihi felsefesi, çeşitleri ve duruşlarını anlatıyor.. Kısa sürede okudum.. Sıra pozisyonları çalışmakta.. Tabii fırsat bulabilirsem.. 

Şimdilik başucumdakiler bunlar .. Yenilerine fırsat buldukça yazıcam.. 

Mavi de ben de öpüyoruz..

Xo

P.s. Son görsel bana ait diğerleri google'dan.

Başlangıçlar!

Her Pazartesi her ay başı her yeni yıl bir sürü sözler veriyoruz kendimize.. Şunu yapıcam.. Buna başlıycam.. Oluyor mu? Kısmen.. Bazen.. 

2 Temmuz benim doğum günüm. 32'ye mi giriyorum ne?! Hep 30 yaşımda nasıl bir kadın olacağımı merak edersim şu an 31 yaşında bir çocuk gibi hissediyorum.. 

Ancak o kadar çok şey değişti ki hayatımda.. 

Öncelikle Mavi.. Tüm dünyamı değiştirdi.. Beni değiştirdii.. Anne oldum.. Daha önce hiç bilmediğim bir dünyadayım artık.. Sevginin, kaygının sonsuz olduğu bir dünya..

Çalışmaya başladığım günden beri ilk defa işsizim.. Yani anneliği saymazsak.. It's a serious job, right!.

Kendi keyfime başladığım instagram ve blog paylaşımlarım bir çok insana ulaştığım çok güzel bir paylaşım platformuna dönüştü..

Kilo aldım! Evet sebebi dünyaya 4,5 kiloluk bi dünya güzeli getirmiş olmam olsa da yıllardır olduğumdan on kilo fazla bir yag kütlesiyle dolaşmak büyük bir değişim!. Çok da keyifli sayılmaz..

Bütün bu değişimlerin arasında, yaşadığım yoğunlukla bazen ne istedğimi ve bunun için ne yapmam gerektiğini unutuyorum.. Ve geçip gidiyor günler..

Ben de bu sabah Mavi'yi uyutup, kahvemi içerken birşeyler karaladım..

Ne yapmak istiyorum.. 

Bunun için ne yapmalıyım..

Sizlerle de paylaşayım ki.. Bana polislik yapın.. :)) beni takip edin.. 

El yazısı paylaşacağım sizinle.. Fotoğrafları büyüterek okuyabilirsiniz..

Kağıt kalem daha gerçek geliyor bana.. Old fashion way..

Hadi buyrun bakalım bu aralar kosa vaaedede ne yapmak istiyorum ne yapmalıyım vol.1. Enjoy!

Farmasi Kozmetik!

Hello Ladies..

Anam ne zormus anne olmak! Anne olunca anlarsin diyorlardi, yok canim biliyorum mutlaka zordur derdim.. Ama o biliyorumun ici cok bosmus.. Yavas yavas dolduruyorum simdi.. Ama evet.. Dedikleri gibi dunyanin en guzel hissi oldugu fikrinin de ici doluyor ayni zamanda.. Bu sebeple pek bi mutluyuz.. Cok sukur huzurluyuz.. 

Mavi sansi acik bir bebek olarak basladi karnimdaki hayatina.. Hep de oyle devam etti.. Farmasi firmasindan Pinar hn. Da Mavi bebege bisiyler gonderecegini soylediginde de evet dedim bu kiz cidden sansli ve ben onu kiskanmaya basliyorum.. Sagolsun Pinar Hanim ben sizi de dusunurum deyip bana da cok guzel urunler gondermis.. Bunlardan BB kremler ve ojelerinden kisaca bahsetmek istiyorum.. 

Oncelikle en hosuma giden tarafi kaliciligi oldu.. Anne olunca doktugum terler arttigindan ve ben de pek makyaj tazeleyen biri olmadigimdan dolayi kalicilik benim icin onemli.. Bu sebeple ordan on puan aldi hem eye cream hem de yuz kremi..

Ton olarak da light to medium benim henuz gunes gormemis 40 gun eve kapali kalmis cildime pek bi uydu.. Ama yanmis bronz ciltlerde acik kalacagini dusunuyorum, bir ton koyusu mevcutsa onu tavsiye ederim.. Ki web sitelerinden urunleri inceleyebilirsiniz. www.farmasiint.com

Kapaticiligina gelince dedigim gibi yuz kremi cilt tonuma cok uydu ve cildimde su an herhangi bir problem yasamadigim icin benim icin yeterli bir kapaticiydi.. Ancak goz kreminin kapaticiligini biraz zayif buldum.. Ancak goz altini aydinlatmak icin guzel bir secenek..

Ojelere gelince!

Bayildim! Fircasinin kesimi ve surulumunun kalitesi gercekten hosuma gitti.. Koyu renk oldugundan midir bilemem ama surerken hic damar birakmadan esit dagilimiyla tirnaga yayilmasi benim icin cok onemliydi.. Ve aradigimi buldum.. Kesinlikle tavsiye ediyorum.. Sally Hansen dan daha iyi buldugumu acik yureklilikle soyleyebilirim.. Cunku onun firca kesimi ve tonbullugu bana hic uymuyor ve ozellikle acik renkte hep damarli kaliyor ojeli tirnaklarim.. Hem de o cilgin paralari verince insan daha da buyuk bir performans bekliyor..

Gelelim Farmasi'nin en begendigim yonune.. Urunlerinin hayvanlar uzerinde test edilmemesi! Son gunlerde yedigimize ictigimize gdo'yu serbest hale getiren yasa tasarilarinin yaninda sokak hayvanlarinin tester olarak firmalara dagitilmasina kadar varan sacma sapan yasa tasarilari varken ozellikle.. Bu ozelligini koruyan firmalari cok seviyorum..

Bu arada Angel Beauty Body Mist'in kokusunun güzelliğinden bahsetmeden geçemeyeceğim ama o da başka bi postun konusu olsun.. ;)

Velhasil kelam iyisiyle kotusuyle benim yorumlarim bunlar.. Unutulmasin ki herkesin cilt yapisi farkli ben de iyi duran sizde kotu, bana uymayan da size cuk! Diye tam gelebilir :)) bu sebeple görüşlerimin kişisel dikirlerim ve deneyimlerim olduğunu belirtir süslü püslü günler dilerim.. 

Ve, evet Mavi kızım da ilerleyen günlerde bebekmürünleri ile ilgili fikirlerini paylaşacak sizlerle.. Boynuz kulağı geçermiş.. E hadi bakalım! 

Sevgiler, 

Idil..

@beautifulmesss

Bu da Mavi'yle benim hikayemiz..

Her kadin hamileligi farkli yasar. Dogum da ayni sekilde.. Herkesin vucudu, psikolojisi bu buyuk degisime hem dogumdan oncesinde hem de sonrasinda cok ama cok farkli tepkiler verir.. Bu sebeple kimsenin hikayesini baz almayin.. Ama tavsiyem ozellikle hamileyseniz illa da dogum hikayesi dinlemek / okumak istiyorum diyorsaniz pozitif olanlari secin derim.. E bunun icin de dogru yerdesiniz...

Ben ilk iki ay Mavi'ye hamile oldugumu anlamadim.. Evet iste cahillik.. :/ ilk ogrendigimde de isten yeni istifa etmis ve bi degisiklik pesindeydim.. Sanirim insan ne diledigine dikkat etmeli :)) ve bu arayis icinde hayatimin en buyuk degisikligini verdi hayat bana.. Anne oldum ben..

Hamileligin ucuncu ayi hem fiziksel hem de psikoljik olarak yorucuydu benim icin.. Sonrasinda kendime hep herseyin guzel olacagini soyledim.. Ve oyle de oldu.. Mavi benim şansım oldu.

İzmir piyasası benim çalıştığım alanda ( İnsan Kaynakları) çok fazla proje bazlı çalışılmamasına rağmen ben çalışmayı çok istediğim büyük ölçekli firmalardan birinde üç aylık bir projeye kabul edildim.. Ve inanmazsınız akabinde de doğum iznime kadar çalışmamı teklif ettiler.. Sevinç nidalarıyla kabul ettim.. O kadar iyi bir ekiple çalıştım ki, hem çok güzel dosluklar hem deneyim hem de çok şükür para kazandım.. İnkar etmeyelim aileye yeni giren birey masraf demek :) 

Kısaca hamileliğimin böyle rahat ve pozitif geçmesinde burada çalıştığım arkadaşlarımın büyük katkısı var..

Mavi de bu sürede benimle iş birliği yaparak çok rahat bir hamilelik böylelikle rahat bir çalışma dönemi geçirmemi sağladı..

Hep normal doğum istedim.. Daha doğrusu kızım için nasıl iyi olacaksa o olsun diye dua ettim hep.. Gün geldi ve doktorum Mavi'nin iri bir bebek olduğunu ve sezeryan yapacağımızı söyledi.. Hiç bir şey siyemedim.. Peki dedik ve bir hafta sonrasına tarihimizi aldık.. Sezeryan bile olacaksam o kadar istedim ki Mavi hazır olduguna dair bir işaret versin, o içeride rahatken büyüyorken onu ordan koparmayalım istedim.. Evet, hamilelik tuhaf duygu durumları yaratabiliyor.. Halbuki sezeryan da bebeği dünyaya getirmek için sağlıklı ve kontrollü bir yöntem kesinlikle..

Velhasıl sezeryan tarihinden bir gün önce o kadar dua ettim ki, o kadar konuştum ki Mavi'yle..beni duymuş olmalı ki annesin akıllı kızı sezeryana gideceğimiz sabah 4:30 da sancıyla uyandım.. Başta inanamadım.. Habire tuvalete gidip durdum gaz zannederek.. Bi sancı girip çıkıyordu..eşimi uyandırdım .. Üşüttüğümü söyleyip ayağımın altına dıcak su torbası yaptı :D :)))) Zaten ben doğurup Mavi'yi kucağına verene kadar benim doğuracağıma inanmamış gibiydi :)) sancıları dinlemek için saate baktığımda saat 6 civarında 7-8 dk da bir sancım geliyordu.. Saat 11 de hastanede olmamız beklenirken " kalkın, doğuruyorum" deim ve sabah 7 de apar topar hastaneye gittik.. Planlı sezeryan olduğum için hemen aldılar epidurale, hazır bekletelim seni dediler.. Bu sırada ben Mavi hazır olduğu için o kadar mutluydum ki, Mavi'nin ilk oyuncağını da yanıma alıp tıpış tıpış gittim epidurale.. Sonra bir ebe beni kontrole geldi ve hafif açılmam olduğunu söyledi.. Ben de ben doğururum yahu bu çocuğu dedim..e hadi deneyelim o zaman dedi ebe.. Doktorumu çağırdı, hemfikir! :)) mutluluğumuz size şöyle tarif edebilirim, doğumda yaklaşık 8 kişi vardı ve bunların 5 tanesi hastanede doğumhanede çok pozitif biri var gelin doğumunu izlemeye gidelim diye gelen hemşirelerdi! İnanmıyor  musunu? Şöyle söyliyeyim üçüncü gün hastameye Mavi'yi kontrole götürdüğümüzde çocuk doktorunum hemşiresi bile aa ben sizi biliyorum fotoğraflarınızı gördüm doğumhaneye oyuncakla girmişsiniz dedi. Herkes sizin ne kadar pozitif olduğunuzu konuluyor dedi..E iyi haber de çabuk yayılıyor demek ki.. Yani İzmir Egepol hastanesine gelip 4,370 lik bebeği gülerek doğuram kadın kim derseniz size adımı vereceklerdir :) haha!

Doktorum bile ilk defa bi doğum beni bile rahatlattı Dedi..

Bense doğumun son dakikalarında pozitifliğimi kaybetmiş son ıkknmalarla ufaklığı! Doğurmaya çalışıyordum:) 

Ve zafer! Onu işk gördüğüm anı, kokladığım anı, daha doğumhanede parmağımı kavrayıvermesini, o anki duygu boşalımını size anlatamam.. Dünyanın en güzel duygusu..

Şimdi yanımda tombul yanaklarının üzerine yatıp uyuyan güzel kızımın benim olduğuna inanmak bile güç! Dünyada mucize arayan varsa bir insanın içinden imsan çıkarması mucizelerin en büyüğü derim!

Şimdi yorucu dönem başladı, uykusuzluk,  KORKU!, panik, sevgi, aşk.. Hepsi bir arada öyle fazla ki.. Ama öyle bir güç. Geliyorki insana..

Tabi bu arada benim de annem olmasa ne hamileliğim ne de doğum sonrası sürecim bu kadar kolay geçmezdi.. Desteklerini asla unutmayacağım.. Anneler kutsaldır, cidden :) anneyim diye demiyorum ;))

Bu hikayeyi okuyun, ama siz kendinize sizin gibi bir hikaye yazın.. Size uygun olanı yaşayın.. En güzeli en iyisi bu..

Allah herkesin evladını bağışlasın..

Tüm hamileleri de sağlıkla kavuştursun bebelerine..

Mavi'nin ilk sosyal medya fotoğrafı da bu olsun, buyrun bakalım..

Sevgiler,

İdil & Mavi

Yenidoğan İhtiyaç Listesi!- hiç bitmeyen liste :))-

Hello Ladies!

Benim gibi bir çok yeni anne adayının kafasını kurcalayan "ne almam lazım, ne marka almam lazım, nasıl ve ne zaman almam lazım!" Gibi sorulara tam cevap olmasa da yol gösterebileceğini düşündüğüm birkaç bir şey yazmak istiyorum.. Ve iş yerinden deneyimli bir anne olan arkadaşım Melike'yle birlikte bebek alışveriş "beyin haritası" dediğimiz listeyi de sizlerle paylaşıyor olacağım..

Öncelikle şunu söylemeliyim öyle 32. Haftadan herşeyi hazır olsun stresine bir çok insanın beni sürüklemesine rağmen girmedim :)) çünkü, evet erken doğum olabilirdi.. Ama doktorum herşey şimdilik yolunda dedikçe ben de kızıma dur yavrum daha vakti değil bak hiç birşeyin henüz hazır değil diyerek telkinlerde bulundum hep :)) o da vaktinden önce gelmedi çok şükür.. Şimdi 37. Haftamızın bitmesine bir kaç gün kala herşeyi çok şükür hazır olmasına rağmen yine de daha dur kızım bir kaç hafta daha diyorum :) 40 da olsa 50 haftada olsa ben hadi çık gel diyecek cesareti bulamayacağım galiba ☺️ O sebeple kızıma güveniyorum ve o ne zaman geleceğini bilir diyorum! Bilirsin di mi annecim?! :))

Benim ilk yaptığım iş internetten anne bebk alışveriş sitelerine girip listede olan herseye bakmaktı.. Ve internette fiyat kıyaslama sitelerine girip burdaki bir çok ihtiyaç için fiyat kıyaslaması yaptım.. Elimde bir liste oluştu böylece hem neler almam gerekebileceği hem de piyasadaki ortalama fiyatlar..

Daha sonra Melike ile birlikte aşağıdaki beyin haritasını oluşturduk..

O elinde olan artık kullanmadığı bir kaç bir şeyi de bana getirecekti, bana gelen bir kaç ufak tefek hediye de vardı.. Böylece ilk günden listenin üzerinden birkaç bir şey çizme şansımız oldu.. 

Aslında marka ismi çok söylemek istemiyorum ama belli başlı şeylerde çok bariz, forumlarda memnuniyet oranı yüksek çıkan markalar var..

Örneğin anne ve bebek krem ve bakım ürünlerinde herkes Mustela ve Lierac'ı tavsiye ediyor.. Ben sanırım biraz daha ekonomik bir anneyim.. :))

Göbeğimde oluşabilecek çatlaklar için hamileliğimin 4. Ayından itibaren aklıma geldikçe özellikle banyodan sonra göbek ve göğüs bölgeme otacının lavanta, papatya özlü, zeytinyağlı bu bebek yağından aldım..

Çok şükür henüz bir çatlağım olmadı.. Ama genel yargı şu ki ne sürersen sür çatlayacaksan çatlıyorsun.. Ben öncesinde spor yaptığım ve aşırı kilo almadığım için ( so far 18 kg aldim :) )çatlamadığımı düşünüyorum. Ve birşey daha bence olumlu düşünmenin inanılmaz etkisi var. Kimi insan çatlıycam kesin diye diye çatlıyor:) kendinize bunu yapmayın.. Hamileliğiniz boyunca hem bebek için hem kendiniz için hep olumlu düşünceler geçsin beyninizden. Faydasını göreceksiniz..

Ekonomik bir anneyim dedim ama emzirme dönemi için ben de bir mUstela göğüs ucu kremi aldım.. E o kadar olsun di mi ama :))

Krem şampuan pişik kremi vs. İçin seyahat çantası hediyeli Bubchen setini seçtim. Ve ek olarak bir de Bepantol pişik kremi aldım. 

Bebek kıyafetleri konusunda da aynı şekilde çok heyecanlı olmamak gerekiyor zira ben eşimin beynini yedim kız doğacak daha bi çorabı yok diye.. Ama daha doğmadan inanın o kadar çok hediye geliyor ki belki hızlı büyümelerinden dolayı hepsini giymeye vakti bile olmayacak.! Ama siz yine de özendiğimiz beğendiğiniz şeyleri almaktan geri durmayın derim ben! Bugünler bir daha geri gelmez!:))

Eksiğim gediğim var diye de telaş yapmayın. Artık herşey her yerde var ve ulaşım çok kolay.. Yaşadıkça öğreneceğiz ve eksiğimiz oldukça tamamlaya tamamlaya gideceğiz..

Çok yakında bizim kıza taşıyıcı için sponsor olan tuniko.com'un güzel sahibesi Hülya hanım'ın hediyesi Boba Wrap Sling ile ilgili ayrıntılı bir yazı da yayınlayacağım.. Görüşlerimi de tabii ki kullandıktan sonra paylaşacağım..

Veee sizlere bir süprizim var!! buradan ve instagramdan yorumlarınız ve ilginizi paylaşırsanız Hülya hanım ile sizlere de bir Boba wrap hediye etmeyi düşünüyoruz! Çok güzel olmaz mı ne dersiniz?!

Bende kırmızısı var ;)) Yiha! 

Not: Boba wrap dışında ismi geçen markalarla bir bağım yoktur. Listem dışında kullanılan tüm görseller internetten alıntıdır. Yazdığım tüm görüş ve düşünceler tamamiyle kendi  fikirlerimdir. Her anne adayı her bebek farklıdır. Bu çerçevede yazdıklarımın sizler için sadece bir ışık olmasını diler kendi hamilelik ve anneliğinizi en güzel şekilde yaşamanızı temenni ederim.

En kısa zamanda görüşmek dileğiyle!!

Analı-kızlı öpüyoruz!

xo