YENİ BİR YIL DAHA!

Artık beklentilerin hayal kırıklığı oluşturduğunu bilerek, hiçbirşey beklemeden gireceğim yeni yıla..

Hep hayat ne getirirse kabullenmiş, fazlasını istememiş biri olarak, artık kendimi hayatın akışına bırakmaktan ziyade kontrolü elime alacağım..

Yapamayacağımı bildiğim uzun uzun listeler yapmaktansa, bir madde koyup aksiyon alacağım..

Yeni yılda " ben" i keşfedeip "kendim" olacağım. 

Mavi'me kaliteli, huzurlu bir gelecek sağlamak için daha çok çalışacağım.

Anne olacağım.

Ben olacağım.

Beklentilerin altında ezilmeden, hayatın rüzgarına savrulup kayboladan yolumda ilerleyeceğim.

Herkesin kendi için dileklerinin kabul olduğu bir yıl dilerim.

Sevgiler,
Idil.

A little optimisim or not?

Size de bazen anlamsiz geliyor mu.. Her sabahin kor saatinde uyanmak, cok calismaniza ragmen memnun edemediginiz insanlarla dolu isyerleriniz.. Giyinmek! - cogu zaman ortunmekten cok daha ileriye tasimak icin sacma sapan kiliklara girdigimiz durum!- makyaj! Daha da sacma durumlara girdigimiz kendi yuzumuzden memnun olmama ve yenisini cizme istegi.. Isten direk eve donsen bile kafandaki kendine zaman ayirmak icin planladigin onca seyden yapabildiklerinin sadece yemek yemek ve tv ile sinirli kalmasi.. Bir evin canli bir mikroorganizma gibi kendine kendine bu kadar dagilip kirlenmesi?!.. Sabah sen servise binerken bes karis suratli genclerle dolu arabalara, omrunun sonuna yaklasmis yaslilarin keyifle sabah yuruyusu yapmasi.. Senin tatil planlarini hep emeklilige ertelemen.. Elindekiler yerine elde edemediklerin icin didinmen.. Cocuk yapmaktan korkman, sanki sen daha hic bir doyum almamissin gibi hayattan, bir baska canliyi doyuramamaktan cekinmen..! Cok sevmene ozlemene ragmen arkadas ve ailene bir telefonu bile cogu zaman cok gormen.. Uzak durman..

Bana feci sacma geliyor.. Bazen tabii..

Bazen de ayaklarimi gok yuzune uzatip "ucuyorum!" Diyorum ve bir sacma gunun daha ustesinden geliyorum..

Sana guzel bir gun dilerim..

Hadi ben kactim.

Oh yeah, sorry not gonna translate this one.. But you know.. Regular bordem.. Life.. Sometimes it's hard to find the meaning.. And trying for finding it seems reaaly stupid. 

Yeah, sometimes. Not always. 

Have a good one.

Xo

Kasım Ayı için 4 Küçük Hedef / 4 Simple Goals November

Blog okumaya ilk basladigim donemlerde, bloglarda gordugum bircok seyi " aa ne kadar ozgun, ne kadar degisik" diye sasirarak karsilardim. Ancak zamanla farkettim ki bir cok sey insanlarin birbirinden esinlenmeleri ile ortaya cikiyor.. Yanilmiyorsam Steve Jobs da buna benzer birseyler soylemisti.. " insanlar sifirdan birsey uretmezler, birsey gorup ondan esinlenirler.." Yanlis hatirladiysam sozu veya soyleyeni lutfen beni duzeltin..:)

E bir blog yazari olarak ben de okudugum bloglardan esinlenip aylik bir challenge a girmeye karar verdim!. Aylik dort kucuk hedef! 

Ilk dort kucuk hedefim asagida.. Ay sonuna dogru neleri yapip yapamadigima dair kucuk bir geri bildirim de yazacagim.. Ama hicbir zorlama kendini kasma yok! Bu hedefler sadece beni biraz daha motive etmek icin! 

Hadi benimle paylasin. Sizin bu ay ki kucuk hedefleriniz neler?! Ya da diger bloglardan aldiginiz ve hayata gecirdiginiz ilhamlar? 

- Gitarimin tellerini yenileterek fasulyem icin kendi muzigimi calmak icin bir adim atmak!

- bebegimin cinsiyeti i ogrenmemize istinaden ona guzel bir isim bulunacak!:)

- bloga biraz daha ozen gosterip her hafta min. 1 post paylasilacak. 

- bu challenge'dan hemen vazgecmemek!:)))

....

When i started reading blogs, at everything i read i tought " how cool and unique is that!" But then in time i realised they were all inspired from each other. Which is a good thing i guess.

So as a blogger. As other bloggers do i wasninspired to do a monthly challenge called " four simple goals".

My first four simple goals can be found below. And at the end of the month i will share my progress with you. There is no pressure tho! Since this challenge is just a little extra push for me to do the things i wanna do. So i hope i will do them willingly.

Why don't you guys share your four simple goals or your inspirations with me?!

- get my guitar fixed and learn to play more song for my baby!

- as we know the gender of our baby, lats come up with a name!

- spend more time for my blog and blog at least once in a week!

- stick with the challenge! Dont give up!:)

Love,

Idil.

Bu hedefleri yerine getirmek için Superman olmaya gerek yok ama bu şirin şeyin verdiği enerji iyi gelebilir.! Kaynak: google images.

Merhaba Kasim! Hello November!

Yepyeni bir aya giriyoruz.. Bu ay aklımda bir cok post var paylasmak istedigim.. First of all ve en onemlisi bebegimizin cinsiyeti ve dusundugumuz isimler( cook heyecan verici!) ikinci olarak yeni proje var aklimda. Okumaktan keyif aldigim bir kac yabanci blogda gordugum aylik olarak planlayacagim " 4 basit hedef" . Ayrintilari post'a sakliyorum.. 2 aydir mide bulantilari ve koku hassasiyeti nedeniyle muyfaga giremiyordum ama bu wy mutfakta bi kac guzel birseyler yapip sizlerle onlari da paylasmayi dusunuyorum.. Aklimda guzel bir pasta ve ekmek var.. Belki ekmek isini gelenek haline getirip her hafta farkli bir ekmek deneyip sizlerle paylasabilirim.. Bakalim ;)

Simdilik bunlar var aklimda.. Spontane postlar olacaktir elbet wait and see ;))

Hadi Kasim'a guzel bir merhaba diyelim ki o da bize kucak acsin ;)

....

Entering a whole new month! I have some post ideas that i would like to share with you this month! First and excited of all gender of my baby and name ideas for him or her ?!?! :) there is this project called " 4 simple goals" that i have found out to join from some of my favorite blogs..  Will be posted this monthly and follow up! Will share the details on it's own post ;) 

Also, i wasn't able to go into the kitchen and cook cause of the morning sicknesses and smell sensitivity so that now i have few things in mind to cook/ bake and share with you.. Maybe bread and a nice cake! This could even become a tradition, don't you think?;))

These are what i have in mind to share with you so far but for sure there will be spontaneous posts too..

Come on, let's say a big welcome to November so that it can welcomes us back..

Idil.

Xo

Sagim solum sobe! / hide and seek!

Gozlerimiz kapali cogu zaman.. Gercekten.. Biz acik zannetsek de goz bebeklerimizden isik suzulse ve karsimizdaki nesnelere carpmadan ( cogu zaman! ) yuruyebilsek de bu gozlerimizin acik oldugu anlamina gelmiyor..

Ise giderken her gun gectiginiz yoldan bugun bakarak gecin.. Gozlerinizi acarak.. Saginizda solunuzda ne var, kim var?..  Bunu fark ederek.. Neler goreceksiniz.. Ne guzellikler! Ne trajediler, ne komiklikler.. Hayata dair hersey!

Oyle hizli akip geciyor ki hayat, biz icinde sadece bir saga bir sola kosusturup duruyoruz.. Durmak yok!

Ben bir aydir her oglen bahcesinde turladigim yerin guzel ciceklerini bugun gordum.. 

Sabah ise gelirken gazete dagitan motosikletliyi.. Benden bile! Erken kalkip dukkanini coktan acmis, kapisinin onunu supuren kirtasiyeciyi, apartmandan copleri cikaran kapiciyi ve kokay gelsin demeyi ihmal etmemem gereken yerleri silen belediye gorevlisini.. Ve servis bekledigim durakta hergun deli gibi birbirleriyle oynayin uc kopegi.. Sanki dunyada bir tek onlar varmis, hic dert tasa yokmus gibi oynuyorlar her sabah.. 

Hadi siz de acin gozunu de hersey sakladiginiz yerden ciksin..

Goz banyosu icin ogle arasinda iphone'la cektigim iki guzel an'i da paylasmak isterim..

Ben gozlerimi actim artik darisi basiniza..;)

Idil. Xo

We walk around with our eyes closed, believe me. Even tho we like to think the otherwise, even tho we are able to walk without crushing into anything, this does not mean that our eyes are open. 

Today or anyother day ( on your way to work maybe) look around and see.. Don't you just rush it.. Realise whats around you. You will see lots of joy, beautiful things even tragedies maybe.. Anything belongs to life!

Time/ life is running so fast. That is why we keep running all over the place.

I just realise (after agreat time of working at the place) how beautifull our company's garden. How beautiful flowers we have.

In the morning, I realise the man who opens his shop even before i wake up, the man who delivers the paper to tour door. And the three lovely dog who play like five years old kids( maube they are, who knows!) 

Come on. You open your eyes and let things go out from where they have been hiding from your eyes..

I opened mine.

So i wish for you the same.

Enjoy the pic.s from the garden ;)

Idil.xo

Yenilik iyidir.. Change is good, right?

Son zamanlarda hayatimda bircok yenilik oldu.. Buna blog tasarimimi da eklemek istedim. Hem sonbaharin gelisi, hem yeniliklerin yeni yeniliklere olan ihtiyacindan, sabahtan beri kurcukluyorum blogu.. 

Ve artik ingilizcemin yettigi kadar yazdiklarimi ingilizce de tekrarliyor olacagim ki bir cok insana ulasabileyim :) 

Hadi birlikte bir kahve icip yolculuga cikalim..

Fikirleriniz degerli.. Ne dersiniz nasil olmus?..

xo

There has been so many big changes in my life.. And i wanted to change my blog design too. It's because Autumn has come and changes needs more change! So that i have been fixing up some new changes on the blog..

Hope you like it.. Your opinion is important so if you like to share what you think, i will be greatfull..

And yes one of the changes as youu se from now on i will be writing in english too ;))

So let's have a cup of coffee and take a trip together..

See u soon! ;)

Idil, xo

Bir sey yap! Do something!

Bugun, kendiniz icin guzel bir sey yapin.  Icinizi enerjiyle, kahkahayla, aşk'la, keyifle dolduracak bir film izleyin! Film bittiginde jenerigiyle dans edin.. Tadini cikarin.. Iyi gelecek.. Oh! Sarap icmeyi de unutmayin tabii! ;)

Today, do something good for your self! Watch a movie which could fill you with energy, laugh, love and joy! And dance at the end of the movie with its soundtrack..  Just embrace it. It will make you feel good. Oh! And don't forget the wine! ;)

Annelik!

Biliyorum, 10 haftalık bir hamile nasıl olur da annelik'den dem vurup da bisiyler anlatabilir diyeceksiniz. Ben de size annelik oyle bir sey ki icinizde bir canlinin varligini bildiginiz ilk anda baslar diyecegim bunu sadece anne adaylarinin ve annelerin anlayacagini bilerek.

Pazar gunu, kasiklarimda olusan bi agri ve internetteki bilgi kirliliginden dolayi acil servis doktora telefonlar ve pazartesi gunku doktor randevusuna kadar yasadigimiz sıkıntıyı / uzuntuyu kelimelere dokmek mumkun degil.

Tum bu endise heyecan bir yana.. Bebeginizin rahminizde olustugunu bildiginiz ilk andan itibaren kendiniz icin yaptiginiz en dogal ihtiyaclariniz bile bir anda sizin icin olmaktan cikip bebeginiz icin olmaya basliyor. Yemekleri onun icin yiyiyor, her seyi daha ozenli seciyor yikiyor ve daha saglikli beslenmek icin midenizi bulandirsa bile ne varsa yiyorsunuz. Uykulariniz bile o buyusun diye.. Su! Gunde uc bardak su icen ben gunde uc litre suyla kendimi/ sinirlarimi zorluyorum..

Her hasta oldugumda kusmaktan nefret ettigim icin kendimi tutup kivrim kivrim kivranan ben, simdi her mide bulantisini bebegimin icimde buyudugune dair bir isaret olarak alip seviniyorum!:)

En insani ihtiyaclarinizi onun icin erteleyebiliyor veya onun da ihtiyaci var diye kat be kat arttirabiliyorsunuz.. Anne oldugunuzda artik kendinizin disinda bir "self" daha yaratiliyor sizden.. Bir bebekle birlikte bir "anne" de doguyor..  Bebegim kendi kendine cikip gelmeseydi eger-sanirim- ben asla "tamam, anne olmaya hazirim" diyemeyecektim. Ama simdi onun varligini bildikce, kalp atislarini duydukca icimdeki o his dunyadaki en iyi annenin ben olacagimi soyluyor! 

O kadar hazirim ki onun varligina.. O iyi ki geldi.. Kucagima almak, koklamak, suslu puslu/ yakisikli giydirmek, gulusunu gormek, elini ayaklarini oksamak icin deliriyorum..

Saglikla guzel bir hamilelik diliyorum tum anne adaylarina! Ki onlar mideleri her bulandiginda mutlu olan tek varliklar! 

Mutlu kalin ve beni bir sure daha boyle duygusal idare edin artik ;)) e ana yuregi ne de olsa ;))

Idil.

Bizim evde manzaa bir sure bu ;) 

What for?!

Hobiler?.. En sevdiğimiz şeyler?.. Boş zamanlarımızı nasıl değerlendirdiğimiz?.. Hepimiz yeni yerler görmek, seyahat etmek, başka bir şehrin sokaklarında yürümek gibi maceracı ruhumuzu ortaya koyan şeyler düşünüyoruz değil mi?!.. Ama söz konusu beş günlük kocaman bir tatil olduğunda hepimiz kabuğumuza ( kanepemize ) çekilip yatmayı, AVM'leri turlamayı, ya da fönlü saçlı ve boncuklu
kolyeli kızlarla, güneşin alnında votka içmeyi kar zanneden yeni neslin olduğu plajları seçiyoruz..

Her zaman aklımızda başka şeylerin olduğu, başka yerlerin olduğu hayaller kuruyoruz.. Ama eninde sonunda bütün gün stres dolu, sıkıntı dolu, belki haddinden fazla dedikodu dolu iş hayatımızın sonunda aldığımız parayla sadece evimizi şık gösteren mobilyalar alıp, kendimizi iş yerinde daha hatırı sayılır biri "gibi" gösterecek kıyafetler alıyoruz..

Öylesine unutuyoruz ki aslında ne istediğimizi.. Hayır hiç üstünüze alınmayın, ben kendi adıma konuşuyorum.. yaşlandıkça mı oluyor bilmem.. ama gerçekten bazen ne istiyorum diye kendime sorduğumda suratımda kocaman şapşal bir ifade beliriyor.. Ben ne istiyorum.. Kocaman bir boşluk oluyor bazen çünkü unutuyorum. Çünkü kendime hatırlatmıyorum.. Eskiden tuttuğum wish listler artık yok, çünkü büyüdük.. Beklentiler yok, çünkü artık tüm dünya elimizin altında..

kıymet bilmez olduk bu bir yana.. neyin kıymetini bileceğimizi bile unuttuk..

Eski bayramlar, eski insanlar, eski ben yok artık..

Diyor ya hani.. Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya diye..

Yalan değil..

Şimdi bir kez daha soruyorum kendime.. Ne istiyorum diye..

SEYAHAT etmek istiyorum! Bilmediğim bir şehrin bilmediğim sokaklarında dolaşmak.. Hiç kimsenin beni tanımadığı sokaklarda salına salına saatlerce yürümek istiyorum. Suya üç katı fiyat verip iki şişe su fiyatına karnımı doyurmak istiyorum o yörenin en meşhur yemeğiyle.. Kitaplar, internet fazla bilgiyle dolu diye, şehrin bir karpostalını alıp üzerindeki beş meşhur yere gitmek istiyorum.

ve bir kez daha hatırlatıyorum kendime..

İstediğin şeyleri yapmak için yaşamıyorsan? Ne için yaşıyorsun?!

Fotoğraflar, evliliğimizin ilk yılında eşimle çıktığımız İtalya turundan.. O günden sonra da bir daha birlikte yurt dışına çıkma şansımız olmadı.. Bence zamanı geldi..

Lazy Sunday!

Blog ve instagram dunyasinin vaz gecilmezi... Whats in my bag! Here it is.. :)

Dunya parmaklarimizin ucunda!

Pinterest, instagram, twitter.  Bu uc buyuk sosyal mecranin, tabiri caizse, hastasiyim.

Dunyada gorulcek o kadar guzellik oyle keyifli anlar, yasanilabilecek onca hikaye, bilinecek onca haber, yapilacak binlerce DIY, gidilecek yuzlerce yer, bi lerce dovme, gulunecek onlarca konu.. Ve daha niceleri.. Oturdugumuz yerden asla ulasamayacagimiz, bilemeyecegimiz, yasayamayacagimiz onu bunu birakin belki haberimizin bile olmayacagi o kadar cok sey var ki hayatin icinde!

Ama oyle magical bisiyki bu! Tum dunyayi onumuze seriyor. Isten yorgun argin gelmis, kendime bi bardak su koymaya usenirken.. Elimdeki su parlak ekran sayesinde onlarca insanin hayatina onlarin gozunden bakma sansim oluyor.. Onlarin hayattan aldiklari keyfi hissetme sansim oluyor.. Gordugun DIY'lari cok da ekonomik butcelerle haftasonu uygulayip, hem kocamla birlikte keyifli bi zaman gecirip hem de cok uygun fiyatlarla evde benim/ kocamin yaptigi renkleri seriyoruz etrafa.. Yasam alanimizi dunya'dan aldigimiz tatlarla renklendiriyoruz.. Daha yasanilabilir kiliyoruz.. 

Muthis birsey bu..

Calisma hayatiyla ilgili bunaldigim gunlerde kendi kesiflerinin/ hayallerinin pesine dusmus butik cicek tasarimciligina soyunmus bi kizin samimi hikayesini okuyorum! Ayaklarini yere bastirsa da hayat o yuruyerek hayallerine gitmis..

Ve icimde bisiler yeseriyor.. Insanin yasamaya cesareti varsa, istedigi hayati kurmaya cesaret ederse tadindan yenmeyen karelerle doldurabilir gunlerini.. A icini bilemem.. Ama gorduklerim benim hayatimi bile renklendirebiliyorsa, bana iki fotograf karesiyle renk katabiliyorsa oh ne ala.. 

Icimizdeki yasam enerjisini kimsenin kirmasina izin vermemeliyiz.. Enerjimizi ceken birseyler var ise tum kopruleri yikip, yeni yollara gitmeliyiz belki de..

Be brave..

Be yourself..

Hayat guzel, siz sadece tadini cikarmayi bilin.. O size parmaklarinizin icunda sunuyor tum zevleri.. Hislerinizi acin.. Yureginizi de..

La vita e bella..

Idil.

P.s.: fotograflar blogumdaki diger fotograflar gibi ( anonim yazilar vs. ler haric)  bana ait.. Begenenler icin instagram hesabim: beautifulmesss

Keşif!

Bakın ne keşfettim! Hem yalnız beylere hem tembel erkeklere hem de akıllı kadınlara duyurulur :)

Ben çok fazla girişimci ruha sahip olmadiğim icin olanları çok kıskanıyorum.. Benim ruh biraz hazırcı olabilir :) 

İşte bu hazırcı ruhuma hitap eden Erkekpaketi.com'da bence süppper bi girişimcilik ve yaratıcılık örneği.. Fikrin ortaya çıkış hikayesi de ayrı bir hikaye.. Sürprizi bozmayayım da, siz sitelerinden okursunuz..

En çok hoşuma giden de sitede seçtiğiniz paketin istediğiniz zaman aralıklarıyla size yollanmasıı :) böylece yukarıdaki duyurulur kısmına akıllı kadınlara sevgililer ve eşler kadar oğlu uzakta okuyan/ yaşayan anneleri de eklemek mümkün.. Böylelikle gözleri arkada kalmayacaktır.. 

Ben kocam için bi güzel paket aldim erkekpaketi.com'dan :) kocamdan da kocaman bi "teşekkürler karıcım" kaptim ;) bu arada bizim oğlan Waffle da pek bi kıskandı, kocamdan önce paketi açma çabaları içine girdi..

Biz kadınları memnun etmek pek bi zor ama erkekler hic oyle değil , ne dersiniz?

Hem ihtiyac hem de süper bi hediye olur diye düşünüyorum bu paketten! Siz ne düşündünüz?!

İş ve Özel Hayat Dengesi

İş yerimin de bir bloğu var( Blogcuya blogcu işyeri ;) ) ve İK'cılarından biri olarak bu ayki yazı sırası bana düştü.. Ben de "içimdekileri" az buz karaladım..

bakalım sizler de begenecekmisiniz..

Work- Life Balance

Hayatımızı genel olarak kısımlara ayırmak istersek eğer, iki ana parçaya bölmek mümkün. Günümüzün fiziken ortalama 9 saatini geçirdiğimiz “iş” ve ondan arda kalan zamanlarda kendimize ve sevdiklerimize ayırdığımız “özel” hayatımız.

Biri hobi mi dedi!?!?

Galiba benim en buyuk hobim kendime yeni hobiler cikarmak..:)

Zentangle'dan fransizcaya, yoga'dan fotografciliga herseye birazcik bulasiyorum! 

Simdi de yuksek giriste kocaman balkonu olan ve koca bahceli bir apartmana tasininca tahmin edin yeni hobim ne oldu?! Gardening of course! Ciceklere boceklere yesilliklere sardim!

En yeni favorim de succulentler! Canim arkadasim kurabiye guzeli Mine'nin nikah favorlariyla basladi butun macera :)) sonra ben de yeni saksilar ve toprak alip sukulentlerimi uretmeye basladim!! 

El min-el Hayat!

Nasil geciyor gunler! Kimi zaman hayata dibine kadar tutunuyoruz kimi zamansa beni kendime birak yalniz birak hayat diyerek ona sirtimizi donuyoruz..

Yani ben boyleyim.. Biraz gel-gitli hislerle bakiyorum dunya'ya.. Boyle yasiyorum.. Bir on dakika icinde bile buyuk bir degisiklik gorebilirsiniz bende.. Weird! Yes, but what can u do.. :)

Direndik.. Ilk defa boyle canli, boyle hayat dolu hissettim kendimi yuzlerce kisiyle ayni anda yuruyup, tuylerimizin ayni anda diken diken oldugunu hissettigimde! Tencere - tava sesleri sayesinde ilk defa tanistigim komsularimin guler yuzunde gordum bir kez daha hayatin guzel yuzunu.. Canli, yasayan yuzunu..

Life!

O kadar bogulmusuz ki yasiyoruz zannetmeye, yasadigimizin farkina varamiyoruz. Kariyer, iyi ev, araba.. Hirslar! Bogulmusuz! Her gun sabah ise giderken vapura kadar bir 15 dk kosturuyorum! Evet , kosturuyorum. Gecen dedim ki kendime. Yuru. Kosma. Sakin ol. Hayati icine cek.

P.s.

Bu arada Mayis ayi boyunca Live Clean'in harika urunleri Watsons'larda %20 indirimdeymis!
Bu firsat kacar mi?! Nayn! :)

May the 4th Be with You!

4 Mayis Dunya Star Wars gununuz kutlu olsun! 1 gun gecikmeli de olsa "may the force be with you" dileklerimi sunarim!

Hani Nisan ayi'ni degisim ayi ilan etmistim de aylik hedeflerden kacmistim ya bi parca;) Mayis oyle olmasin dedim hemen ilk hafta hedeflere giristim;) simdi kahvem gazetem ve internetim esliginde kendime yeni hedefler belirliyorum. Yeni derken bazen gectigimiz aylarda accomplish olmamis ya da aliskanliga donusmesini umut ettigim seyler tekrar tekrar listende yerini aliyor o ayri! Ama bu ay guzellesen havalarin da etkisiyle hersey supper olacak gibime geliyor!

İzmir'li Bloggerlar Birarada Body Shop'ta!

Nisan Ayı bir sürü ilk'e öncülük etsin diye dilemiştim ya işte benim için cidden öyle oldu! Çabuk yetişin Nisan ayı bitmeden siz de "ilk"lere dair dileklerinizi tutun! Tembellik yok, ağlamayana emzik yok demiş atalarımız! Dileyin Nisan'dan ne dilersenizz!

Bugun The Body Shop Bornova Forum mağazasının İzmir'li bloggerlar için düzenlediği etkinliğe katıldım! Bunun için beni davet eden +Pembe Ruj ve +Evremedusa styleglaze ' cok ama cok teşekkürler!

Fotoğraflar ve Detaylar için Devam'ı tıkla ;)

U laa laaa! Blogları Arası Pano Doldurmaca!

Çok sevdiğim blogunu da severek okudugum can KarrRrdeşim Saçaklı! çok yakın tarihte bir swap planladı. Bloglar arası katılmak isteyen herkes istediği kadar kişiye keyifli renkli eğlenceli ve o kişinin sevebileceği şeyler gönderecekti. Sağolsun beni de işin içine dahil etti ve bana ilk postayı ulaştıran da kendisi oldu!