27 Ağustos 2013 Salı

Abarttim mi ne?

Bir post yazdigim zaman buradan bircok kisiye ulasabiliriyorum, bu cok keyifli. Ancak bunu daha da keyifli kilan burada yazdiklarimin benim bilinc altimdan su yuzune cikiyor olmasi.. So this blog helps me.. Ne istedigimi fark etmeme.. Kendimi dinlememe.. Yeni seyler kesfetmeme.. Son yazdigim post' u hatirlayaniniz var mi? If not buraya bi tiklayip hatirlayabilirsiniz.. What for? Demisim.. :) dedim ya, yazdiklarim size ne kadar isliyor bilmiyorum ama galiba ben yazarken bayagi bi isleniyorum.. Buyuk degisiklikler var hayatimda.. Guzel olacak degisiklikler.. Hayatimi isildatan, fakat korkutucu.. Tum buyuk degisiklikler gibi!

Demiyorum ki blog yazin.. Ama bisiler yazin.. Ya bos bir ajandaya, bir kitabin son sayfasina, ya da hic kimseye gitmeyecek bir maile yazin.. Ne istiyorsunuz hayattan.. Kendinizi dinleyin.. Fark edin, niye yasadiginizi, nefes alin.

Yasayin.

Ve sizi gelistirmeyen, mutlu etmeyen herseyi geride birakacak kadar saygi duyun kendinize Robert Tew'in dedigi gibi..

O dedi diye degil.. Ben dedim diye degil..

Kendiniz icin..

Hadi bakalim..

:)

Buyuk degisim mi ne? Yakinda cikar kokusu.. Duyarsiniz ;)))

Idxx

11 Ağustos 2013 Pazar

What for?!

Hobiler?.. En sevdiğimiz şeyler?.. Boş zamanlarımızı nasıl değerlendirdiğimiz?.. Hepimiz yeni yerler görmek, seyahat etmek, başka bir şehrin sokaklarında yürümek gibi maceracı ruhumuzu ortaya koyan şeyler düşünüyoruz değil mi?!.. Ama söz konusu beş günlük kocaman bir tatil olduğunda hepimiz kabuğumuza ( kanepemize ) çekilip yatmayı, AVM'leri turlamayı, ya da fönlü saçlı ve boncuklu
kolyeli kızlarla, güneşin alnında votka içmeyi kar zanneden yeni neslin olduğu plajları seçiyoruz..

Her zaman aklımızda başka şeylerin olduğu, başka yerlerin olduğu hayaller kuruyoruz.. Ama eninde sonunda bütün gün stres dolu, sıkıntı dolu, belki haddinden fazla dedikodu dolu iş hayatımızın sonunda aldığımız parayla sadece evimizi şık gösteren mobilyalar alıp, kendimizi iş yerinde daha hatırı sayılır biri "gibi" gösterecek kıyafetler alıyoruz..

Öylesine unutuyoruz ki aslında ne istediğimizi.. Hayır hiç üstünüze alınmayın, ben kendi adıma konuşuyorum.. yaşlandıkça mı oluyor bilmem.. ama gerçekten bazen ne istiyorum diye kendime sorduğumda suratımda kocaman şapşal bir ifade beliriyor.. Ben ne istiyorum.. Kocaman bir boşluk oluyor bazen çünkü unutuyorum. Çünkü kendime hatırlatmıyorum.. Eskiden tuttuğum wish listler artık yok, çünkü büyüdük.. Beklentiler yok, çünkü artık tüm dünya elimizin altında..

kıymet bilmez olduk bu bir yana.. neyin kıymetini bileceğimizi bile unuttuk..

Eski bayramlar, eski insanlar, eski ben yok artık..

Diyor ya hani.. Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya diye..

Yalan değil..

Şimdi bir kez daha soruyorum kendime.. Ne istiyorum diye..

SEYAHAT etmek istiyorum! Bilmediğim bir şehrin bilmediğim sokaklarında dolaşmak.. Hiç kimsenin beni tanımadığı sokaklarda salına salına saatlerce yürümek istiyorum. Suya üç katı fiyat verip iki şişe su fiyatına karnımı doyurmak istiyorum o yörenin en meşhur yemeğiyle.. Kitaplar, internet fazla bilgiyle dolu diye, şehrin bir karpostalını alıp üzerindeki beş meşhur yere gitmek istiyorum.

ve bir kez daha hatırlatıyorum kendime..

İstediğin şeyleri yapmak için yaşamıyorsan? Ne için yaşıyorsun?!


Fotoğraflar, evliliğimizin ilk yılında eşimle çıktığımız İtalya turundan.. O günden sonra da bir daha birlikte yurt dışına çıkma şansımız olmadı.. Bence zamanı geldi..

4 Ağustos 2013 Pazar

Topraklı Hobiler!

Sizi bilmem ama iş dünyası bazen benim canıma okuyor! Yorgunluktan, stresten kaygıdan yaşamsal fonksiyonlarımı yitirmis gibi oluyorum..

Boyle anlarda habire yenisini buldugum hobilerim cok isime yariyor.. En guzeli de zannedersem negatif enerjiyi kelimenin tam manasiyla toprakladigim :) bu skulent isi oldu..

Dun cok sevdgimiz dostlarimiz mine ve Ali'yle kahvaltidan sonra Urla'ya dogru "kucuk" bir yolculuga ciktik..:) kocacigim sayesinde bir tanidik seraci bulduk.. Tabii ki Mine'yle ben cennete dustuk ancak beyler kasaya geldigimizde birazcik gecici hafiza kaybina ugradilar :D saka bir yana cookk tatli seyler aldik.. Hazir aranjmanlar da vardi tabii ama biz Mine'yle ortaya kendi tasarimlarimizi cikarmak icin ham malzemeler aldik..! Urla'dan sonra oraya kadar gelmisken Alacati taraflarina gidip balik yememk olmazdi..;) muazzam bir mekanda dostlarla harika bir gece de haftasonunun balli lokma tatlisiydi!

Ben de uzun guzel bir pazar kahvaltisindan sonra kendimi skulentlerime adayip cook guzel topraklandim..:) %100 tavsiye edilir!

Siz pazar gunlerinizi nasil geciriyorsunuz?!







Lazy Sunday!

Blog ve instagram dunyasinin vaz gecilmezi... Whats in my bag! Here it is.. :)