A little optimisim or not?

Size de bazen anlamsiz geliyor mu.. Her sabahin kor saatinde uyanmak, cok calismaniza ragmen memnun edemediginiz insanlarla dolu isyerleriniz.. Giyinmek! - cogu zaman ortunmekten cok daha ileriye tasimak icin sacma sapan kiliklara girdigimiz durum!- makyaj! Daha da sacma durumlara girdigimiz kendi yuzumuzden memnun olmama ve yenisini cizme istegi.. Isten direk eve donsen bile kafandaki kendine zaman ayirmak icin planladigin onca seyden yapabildiklerinin sadece yemek yemek ve tv ile sinirli kalmasi.. Bir evin canli bir mikroorganizma gibi kendine kendine bu kadar dagilip kirlenmesi?!.. Sabah sen servise binerken bes karis suratli genclerle dolu arabalara, omrunun sonuna yaklasmis yaslilarin keyifle sabah yuruyusu yapmasi.. Senin tatil planlarini hep emeklilige ertelemen.. Elindekiler yerine elde edemediklerin icin didinmen.. Cocuk yapmaktan korkman, sanki sen daha hic bir doyum almamissin gibi hayattan, bir baska canliyi doyuramamaktan cekinmen..! Cok sevmene ozlemene ragmen arkadas ve ailene bir telefonu bile cogu zaman cok gormen.. Uzak durman..

Bana feci sacma geliyor.. Bazen tabii..

Bazen de ayaklarimi gok yuzune uzatip "ucuyorum!" Diyorum ve bir sacma gunun daha ustesinden geliyorum..

Sana guzel bir gun dilerim..

Hadi ben kactim.

Oh yeah, sorry not gonna translate this one.. But you know.. Regular bordem.. Life.. Sometimes it's hard to find the meaning.. And trying for finding it seems reaaly stupid. 

Yeah, sometimes. Not always. 

Have a good one.

Xo

Sagim solum sobe! / hide and seek!

Gozlerimiz kapali cogu zaman.. Gercekten.. Biz acik zannetsek de goz bebeklerimizden isik suzulse ve karsimizdaki nesnelere carpmadan ( cogu zaman! ) yuruyebilsek de bu gozlerimizin acik oldugu anlamina gelmiyor..

Ise giderken her gun gectiginiz yoldan bugun bakarak gecin.. Gozlerinizi acarak.. Saginizda solunuzda ne var, kim var?..  Bunu fark ederek.. Neler goreceksiniz.. Ne guzellikler! Ne trajediler, ne komiklikler.. Hayata dair hersey!

Oyle hizli akip geciyor ki hayat, biz icinde sadece bir saga bir sola kosusturup duruyoruz.. Durmak yok!

Ben bir aydir her oglen bahcesinde turladigim yerin guzel ciceklerini bugun gordum.. 

Sabah ise gelirken gazete dagitan motosikletliyi.. Benden bile! Erken kalkip dukkanini coktan acmis, kapisinin onunu supuren kirtasiyeciyi, apartmandan copleri cikaran kapiciyi ve kokay gelsin demeyi ihmal etmemem gereken yerleri silen belediye gorevlisini.. Ve servis bekledigim durakta hergun deli gibi birbirleriyle oynayin uc kopegi.. Sanki dunyada bir tek onlar varmis, hic dert tasa yokmus gibi oynuyorlar her sabah.. 

Hadi siz de acin gozunu de hersey sakladiginiz yerden ciksin..

Goz banyosu icin ogle arasinda iphone'la cektigim iki guzel an'i da paylasmak isterim..

Ben gozlerimi actim artik darisi basiniza..;)

Idil. Xo

We walk around with our eyes closed, believe me. Even tho we like to think the otherwise, even tho we are able to walk without crushing into anything, this does not mean that our eyes are open. 

Today or anyother day ( on your way to work maybe) look around and see.. Don't you just rush it.. Realise whats around you. You will see lots of joy, beautiful things even tragedies maybe.. Anything belongs to life!

Time/ life is running so fast. That is why we keep running all over the place.

I just realise (after agreat time of working at the place) how beautifull our company's garden. How beautiful flowers we have.

In the morning, I realise the man who opens his shop even before i wake up, the man who delivers the paper to tour door. And the three lovely dog who play like five years old kids( maube they are, who knows!) 

Come on. You open your eyes and let things go out from where they have been hiding from your eyes..

I opened mine.

So i wish for you the same.

Enjoy the pic.s from the garden ;)

Idil.xo

Biggest News Ever!

Bir onceki postun basligini hatirlayanlar ve  altina sevgili +kavunluvotka.com  'un yorumuna benim verdigim cevabi gorenler bu buyuk haberin bir bebek haberi olmadigi konusunda cok netiz diye bilirler! Cunku ben de oyleydim :)

O postu yazarken aklimda sadece is vardi.. Ben 7 yillik kesintisiz calistiktan sonra ozellikle 6 ay once ayrildigim kuruma hala asikken :) bu alti aydir calistigim ( evet daha iyi bir pozisyon ugruna bazen insan kariyerinde yanlis tercihler yapabiliryor! Ugh!) ama Hayat'in oyle mysterious bir plani var ki bizim icin.. Bazen hata sandigimiz seyleri  aslinda yasantimizin taslarinin yerine oturmasi icin bir firsattan ibaret oldugunu goruyoruz! 

Benim icin de oyle oldu.. Bir turlu kanimin uyusmadigi sirket politikalariyla, duzensiz bir ofiste vb. bir kac nedenden dolayi isten ayrilma karari verdim! Is bulmadan is birakmak donemimizde bayaa cesur sayilabilecek bir hareket bence :) Bunu bir IK'ci olarak soyluyorum, so trust me on that ;)

Ama her sabah gideceginiz yeri sevmediginiz icin yataktan kalkmamin iskenceye donustugu, gunun nerdeyse tum vaktini gecirdiginiz isin artik size anlamsiz gelmesi ve fark yaratamadiginizi  (kisitlandiginizi ) dusundugunuz bir ise gitmenin gercekten hicbir anlami yok. Siz bir şey katamazsanız size bir şey katmaz..

Benden daha fazla sey almadan ve meslegimden tamamen sogumadan ben de isi gucu biraktim. Yillardir yapamadigim tatili guzelce yapar, sarj olur ve yine sevecegim bir marka altinda guzel bir is bulurum diyordum! Ki hayat gizemini ortaya doktu!!

Esimin ve benim yillardir istedigimiz ancak bir turlu tam "haziriz" demeyi beceremedigimiz sey oldu. Karnimda ufacik bir can olustu!:)) ufakligin soyle dusundugunu tahmin ediyorum "sevgili annecim, babacim size kalirsa ben hiicccc gelemeyecegim o yuzden hadi bakalim, siz söyle kenardan izleyedurun. Ben geliyorum!" Akıllı bir ufaklığın bizi beklediğini söylemek mümkün ;)

Böylelikle gerçekten istediğim, yani günün birinde bir çocuğum olacaksa hem hamileliğimin tadını hem de bebeğimin ilk zamanlarının tadını doya doya çıkarmak konusu, hayatın kendi kurduğu plan ve benim onun akışına ayak uydurmam sayesinde oluverdi.. Eşim mi? O zaten 13 yıl önce tanıştğımız gün evlenmek :) Ve 4 yıl önce evlendiğimiz ilk günden beri çocuk yapmak istediği için sanırım "evren'e" gönderilen mesajda onun payı büyük! Şimdiyse işten arda kalan zamanlarda hamilelik ve bebek bakım kitapları okuyarak geçiriyor :) İyi bir anne olacak ;) Pardon, baba!! ;)

Böylelikle herşey sağlıkla ve yolunda giderse Nisan ayında ailemiz büyüyecek.. Aşk üstüne kurulan bu güzel yuvaya bir de aşk çocuğu eklenecek...

Bazen gerçekten de hayat sizi istediğiniz herşeyi sunar.. Sizin yapmanız gereken tek şey ritmi hissetmek ve sahip olduklarınıza şükretmektir..

Bu satırları 9 haftalık hamile bir kadının yazdığını ve hormonlar! sebebiyle birazcık fazla duygusallık içerebileceği konusunda sizi baştan mı uyarsaydım ;))

En azından şunu yapabilirim.. Bundan sonra bu blogda okuyacaklarınız birazcık pregnancy journey e dönüşebilir.. Ama keyfinden hiçbirşey eksilmeden.. Aksine +1 kat daha tatlılıkla..

Hadi bakalım.. Her zaman olduğu gibi, çocuk yapın demiyorum ama kendinizi bir defaya mahsus hayatın kollarına bırakın.. Bir kez olsun, planlardan, koşuşturmacalardan ve hesap- kitaptan uzak.. Yaşayın.

Me and the Baby.
xo

Abarttim mi ne?

Bir post yazdigim zaman buradan bircok kisiye ulasabiliriyorum, bu cok keyifli. Ancak bunu daha da keyifli kilan burada yazdiklarimin benim bilinc altimdan su yuzune cikiyor olmasi.. So this blog helps me.. Ne istedigimi fark etmeme.. Kendimi dinlememe.. Yeni seyler kesfetmeme.. Son yazdigim post' u hatirlayaniniz var mi? If not buraya bi tiklayip hatirlayabilirsiniz.. What for? Demisim.. :) dedim ya, yazdiklarim size ne kadar isliyor bilmiyorum ama galiba ben yazarken bayagi bi isleniyorum.. Buyuk degisiklikler var hayatimda.. Guzel olacak degisiklikler.. Hayatimi isildatan, fakat korkutucu.. Tum buyuk degisiklikler gibi!

Demiyorum ki blog yazin.. Ama bisiler yazin.. Ya bos bir ajandaya, bir kitabin son sayfasina, ya da hic kimseye gitmeyecek bir maile yazin.. Ne istiyorsunuz hayattan.. Kendinizi dinleyin.. Fark edin, niye yasadiginizi, nefes alin.

Yasayin.

Ve sizi gelistirmeyen, mutlu etmeyen herseyi geride birakacak kadar saygi duyun kendinize Robert Tew'in dedigi gibi..

O dedi diye degil.. Ben dedim diye degil..

Kendiniz icin..

Hadi bakalim..

:)

Buyuk degisim mi ne? Yakinda cikar kokusu.. Duyarsiniz ;)))

Idxx

Dunya parmaklarimizin ucunda!

Pinterest, instagram, twitter.  Bu uc buyuk sosyal mecranin, tabiri caizse, hastasiyim.

Dunyada gorulcek o kadar guzellik oyle keyifli anlar, yasanilabilecek onca hikaye, bilinecek onca haber, yapilacak binlerce DIY, gidilecek yuzlerce yer, bi lerce dovme, gulunecek onlarca konu.. Ve daha niceleri.. Oturdugumuz yerden asla ulasamayacagimiz, bilemeyecegimiz, yasayamayacagimiz onu bunu birakin belki haberimizin bile olmayacagi o kadar cok sey var ki hayatin icinde!

Ama oyle magical bisiyki bu! Tum dunyayi onumuze seriyor. Isten yorgun argin gelmis, kendime bi bardak su koymaya usenirken.. Elimdeki su parlak ekran sayesinde onlarca insanin hayatina onlarin gozunden bakma sansim oluyor.. Onlarin hayattan aldiklari keyfi hissetme sansim oluyor.. Gordugun DIY'lari cok da ekonomik butcelerle haftasonu uygulayip, hem kocamla birlikte keyifli bi zaman gecirip hem de cok uygun fiyatlarla evde benim/ kocamin yaptigi renkleri seriyoruz etrafa.. Yasam alanimizi dunya'dan aldigimiz tatlarla renklendiriyoruz.. Daha yasanilabilir kiliyoruz.. 

Muthis birsey bu..

Calisma hayatiyla ilgili bunaldigim gunlerde kendi kesiflerinin/ hayallerinin pesine dusmus butik cicek tasarimciligina soyunmus bi kizin samimi hikayesini okuyorum! Ayaklarini yere bastirsa da hayat o yuruyerek hayallerine gitmis..

Ve icimde bisiler yeseriyor.. Insanin yasamaya cesareti varsa, istedigi hayati kurmaya cesaret ederse tadindan yenmeyen karelerle doldurabilir gunlerini.. A icini bilemem.. Ama gorduklerim benim hayatimi bile renklendirebiliyorsa, bana iki fotograf karesiyle renk katabiliyorsa oh ne ala.. 

Icimizdeki yasam enerjisini kimsenin kirmasina izin vermemeliyiz.. Enerjimizi ceken birseyler var ise tum kopruleri yikip, yeni yollara gitmeliyiz belki de..

Be brave..

Be yourself..

Hayat guzel, siz sadece tadini cikarmayi bilin.. O size parmaklarinizin icunda sunuyor tum zevleri.. Hislerinizi acin.. Yureginizi de..

La vita e bella..

Idil.

P.s.: fotograflar blogumdaki diger fotograflar gibi ( anonim yazilar vs. ler haric)  bana ait.. Begenenler icin instagram hesabim: beautifulmesss

El min-el Hayat!

Nasil geciyor gunler! Kimi zaman hayata dibine kadar tutunuyoruz kimi zamansa beni kendime birak yalniz birak hayat diyerek ona sirtimizi donuyoruz..

Yani ben boyleyim.. Biraz gel-gitli hislerle bakiyorum dunya'ya.. Boyle yasiyorum.. Bir on dakika icinde bile buyuk bir degisiklik gorebilirsiniz bende.. Weird! Yes, but what can u do.. :)

Direndik.. Ilk defa boyle canli, boyle hayat dolu hissettim kendimi yuzlerce kisiyle ayni anda yuruyup, tuylerimizin ayni anda diken diken oldugunu hissettigimde! Tencere - tava sesleri sayesinde ilk defa tanistigim komsularimin guler yuzunde gordum bir kez daha hayatin guzel yuzunu.. Canli, yasayan yuzunu..

Life!

O kadar bogulmusuz ki yasiyoruz zannetmeye, yasadigimizin farkina varamiyoruz. Kariyer, iyi ev, araba.. Hirslar! Bogulmusuz! Her gun sabah ise giderken vapura kadar bir 15 dk kosturuyorum! Evet , kosturuyorum. Gecen dedim ki kendime. Yuru. Kosma. Sakin ol. Hayati icine cek.

Hayati sifirlamak!!

Size cok sevdigim isyerimden ayrilarak yine cok sevebilecegim bir baska is yerinde calismaya basladigimi yazmistim degil mi?! Nisan 1'den beri yeni yerimdeydim. Eski isimle ayni is, ama artik bir ekibi yonetiyor, daha fazla rapor yapiyor ve daha fazla kontrol yapiyorum. Uniforma giydigim eski isimden farkli olarak burada yine grant tuvalet ( boyle mi yazilirdi bu expression? Bin defa soyleyip bi defa yazmayinca sasiriyor insan :), affedin ;) ) giyiniyorum. Velhasil kelam yepyeni bir heyecan. Her gun farkli duygular.. Baktigim her yer yeni, farkli ve bu farklilik beni motive ediyor. Hem isime hem esime hem de yasamaya karsi!

April's Fools!

1 Nısan dunya ulusal şaka gunu :) Eskidenmis sanırım sakalara maruz kalmak, artık buyudugumuze gore eskide bıraktık sense of humorımızı :/ yok kaşınmıyorum ama bi guzel şaka bu gunu daha da renklendirebilirdi :D

Şaka bir yana - so to speak :)- ben bugun yep yeni adımlar attım! Yaklaşık iki hafta önce cok sevdiğim iş yerimden istifa ederek bugun yeni bir iş yerine başladım.. Dedim ya buyuduk diye kararları kalbin işine bırakmıyoruz artık biraz akıl biraz da yaşantılar diyoruz ve move on! But i like it. I like moving on! Beter than stayin the same, right? Yani en azından oyle umuyorum ve görecegiz..

Ayrilik!

Is yerinizden ayrilirken son bir saatte size uc pasta kesiliyorsa, insanlar sizi ne kadar sevdiklerini bir ajandaya dokup, resimlerinizi cerceveletip odaniza gelip sarilip gozyasi dokuyorsa.. Sanslisinizdir. Ben sansliyim. Ben cok sanaliyim.

Uc yildir calistigim cok ama cook sevdigim is yerimden, benim icin daha iyi olacagina inandigim bir baska is firsati icin bugun itibari ile ayrildim.

Elimde sayfalar dolusu guzel soz ve cebimde bir suru hatira ile.. Yanimda da bir suru guzel dost..

Ayriliklar, bitisler bazen baslangiclardir!

Yola devam etmek gerek, cunku hayat cok guzel.

Kalbim buruk ama heyecanla carpiyor!
Sozcukler de bazen hakikaten kifayesiz kaliyorlar.. Anyways..

Wish me luck in new life!!

Hayat Degisiyor!

Coookk zorlu bir donemden gectik esimle.. Son iki ay icin oyle guzel hatiralar yok hayatimda.. Maddi zorluklar ve bolca mucadele vardi.. Belki bu sebeple pek yazmaya yeltenmedim buraya.. Ama subat sonu itibariyle, yani welcoming March!, hersey degisti, gelisti ve guzellesti!

Birincisi medeniyete tasindik! Medeniyetten kastim dogalgaz ve fiberoptik internet :D ha! Eski evimden cok uzak degil bes dk berideyiz! Ama daha guzel bi apartman! Koskocaman bir balkon ve parka bakan bir salonum var! En kisa zamanda ufak ayrintilari da yerlestirdikten sonra kisa bi home tour sozum olsun size!

Evimi nasi mi yerlestirdim! Su kiz var ya su kiz http://sacaklininnotdefteri.blogspot.com/?m=0 bu kiz olmasa imposible! O benim canim.. <3

Evimin ilk kahvesini (take away) de olsa onunla ictim, ilk bulasigini onunla yikadik! Ve ilk gecesinde o da bizimle birlikte kaldi.. Can'dir kendisi, canan'dir.

Guzel seyler oluyor, olacakta! Mart ayi icin kucuk guzel umutlarim, aklimda bu ay icinde tamamlamak icin bir suru hedeflerim var! Yarin onlari paylasayim sizinle..

Audrey Hepburn demis ki : " nothing is impossible, the word it self says " i'm possible" dogru soze ne denir. Sadece isteyin, calisin ve olsun!

Mutluluk.

I, xo